Kabe’de Doğan İnsan: Hakîm b. Hizam (r.a)

Hâkim bin Hizam (raidallahuanh)’ın hayatı, siyer-i Nebî’ye dair bildiklerimiz arasındaki bazı kopuklukları dolduracak gelişmelerle doludur.  Bu sebeple çok bilinmeyen bir  sahabî de oluşunu hesaba katarak, onun hayatından bazı bilgileri paylaşmanın faydalı olacağını ümid ediyorum.

En kabul edilen görüşe göre Fil vakıasından 13 yıl önce dünyaya gelmiştir. El-İsabe‘de geçtiğine göre bunu kendisi anlatmıştır. Abdulmuttalib‘in adağı sebebiyle oğlu Abdullah’ı kurban etmek istediği vakıayı hatırladığını söyler.

Hâkim bin Hizam Kabe’nin içinde doğan tek insandır. Annesi ile birlikte kadınlar bir vesile ile Kâbe’nin içinde oldukları bir sırada, sancıları artmış, oradan çıkamadan doğumu gerçekleşmiştir. Künyesi Ebu Halid‘dir. Tam ismi Hâkim b. Hizam b. Huveylid. Hz. Hatice’nin  kardeşinin oğlu kanalıyla yeğenidir.  

Hz. Hatice‘nin Efendimize hediye ettiği Zeyd bin Harise‘yi, Hz. Hatice‘ye küçük yaşta bir köle iken satın alıp o hediye etmişti.

Peygamberimizin çocukluk arkadaşlarından birisidir.  Cahiliyye döneminden itibaren Efendimiz (s.a.v)’e karşı hep muhabbet beslemiştir.  Ancak peygamberliğini tebliğe başlayınca Efendimiz (s.a.v)’e iman etmemiş, müşriklerin Efendimiz (s.a.v.) ve İslam aleyhine yaptığı çalışmalara katılmıştır. Hatta Hicret gecesi peygamberimizi öldürmek için toplananların arasında o da var idi.

Bedir savaşına müşrikler tarafında katıldı. Savaş sahasına yiyecek içecek götüren kimseler arasındaydı. Bedir günü aktif savaşa girmediği söylenir. Daha sonraları, yemin edeceği vakitte “Beni Bedir günü öldürmeyen Allah’a hamd olsun” diye yemine başladığı el-İsabe‘de geçmektedir.

Hâkim bin Hizam  Mekke’nin fethi günü Müslüman olmuştur.  Mekke dışına yaklaşan Müslümanları kontrol etmek için görevlendirilmiş, bunun için İslam ordusunun yanına gidince yakalanmış ve İslam’a girmiştir.. Peygamber Efendimiz (s.a.v), onu Mekke’ye göndermiş ve insanların kalbini İslam’a ısındırmasını söylemişti. Mekkenin fethi müyesser olmuş, Efendimiz  (s.a.v)’in evine girenlerin emin olduğunu bildirdiği kimseler arasında da Ebu Süfyan‘ın evi gibi, Hâkim bin Hizân‘ın evi de var idi. Yani bu evlere girenlere kimse dokunmayacaktı.  Aynı gün, yani Mekke’nin fethi günü çocukları da Müslüman olmuştur.  Abdullah, Halid ve Hişam ismindeki çocukları, babalarından hadis rivayet etmişlerdir.

Kütüb-i Sitte‘de onun rivayet ettiği hadisler mevcuttur. Buharî‘de geçen bir rivayet şöyledir:

Hakim söyledi ki: Ben Rasulullah’a sorup şöyle dedim:

— Ya Rasulallah! Birtakım şeyler hakkında re’yini bana söyler misin? Ben Cahiliyet devrinde (sadaka, köle azad etme gibi) birtakım işler yapıyor ve bunlarla taabbud ediyordum, yani bunlarla insanlara hayır ve iyilik yapmayı, Allah’a da yakınlık kazanmayı istiyordum. Bunlarda benim için bir ecir ve sevab var mıdır? dedim. Hakim dedi ki:

Rasulullah (s.a.v):

— “Sen, senin lehine geçmiş olan hayırlar üzerine müslüman oldun.” (Buharî, Kitabu’l-Itk, Ötüken, c.5, s.2341)

Efendimiz onu muellefe-i kulub’dan saymış ve bazı savaş ganimetlerinden develer vermiştir.

Çok cömert idi. Cemel Vakıası’nda öldürülen amcasının oğlu ve Hz. Ebubekir‘in kızı olan Esma‘nın kocası Zübeyr bin Avvam‘ın borcunu ödemiştir.

İbn Hacer el-Askalani‘nin verdiği bilgiye göre 120 sene kadar yaşamıştır. Ömrünün yarısını cahiliye üzere, yarısını da Müslüman olarak geçirmiştir.

Salih Kartal
Musellem.net kurucu yazar...