Diyanetin İnsanların Ebediyetine Kastetme Aracı

Diyanetin Hizmetiyle Mükellef Bulunduğu İnsanların Ebediyetine Kastetme Aracı:
Kuran Yolu Tefsirli Kur’ân-ı Kerîm Mobil Uygulaması

Diyanet’in yeni bir mobil uygulaması çıktıi duymayan kalmamıştır muhtemelen. Kur’ân-ı Kerîm uygulaması. Görsel anlamda da “teknik olarak’’ da çok güzel ve titizlikle hazırlanmış bir uygulama. Ayet-i Kerîme üzerine geldiğinizde mealini hatta tefsirini görüp okuyabilmeniz mümkün.

Yer işaretleme seçeneği, not yazma-fişleme gibi bazı seçenekler de sunuyor. Yok, yok diyebileceğimiz bir uygulama kısacası. Peki birçok cihetten güzel olan bu uygulamayla bizim sorunumuz ne? İşte, yiğidin hakkını böylece verdikten sonra şimdi, öldürmeye geçiyoruz. Tıpkı bu uygulamayla insanların itikadını, şuurunu, bilincini ve düşünme biçimini öldürmeye kastettikleri gibi.

Ne hazindir, seküler yasalarla Dinin binde birine sınırlandırılıp, bu alanda insanlara hizmet gayesiyle kurulmuş bir kurumun yıllardan beri, hizmetiyle mükellef bulunduğu insanların ebediyetine kastedip durması. Ne acıdır; değil cana, değil kana, insanların ebedî hayatına kasteder olmak…

Uygulamanın Sağladığı Tefsir Desteğinde Yer Alan “Kur’ân Yolu Tefsiri” Hakkında

Sözünü ettiğimiz tefsir hakkında kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra sözü, konuyla ilgili olarak daha evvel yazılmış dört ayrı makaleye havale edeceğiz. Havale işlemini gerçekleştirmeden evvel, bu dört ayrı yazıyı adres göstermiş olmamızın, muhtevadaki tenkit ve eleştirilerin, fikirlerin tamamına, yazım biçimi ve üsluba tamamen katıldığımız anlamına gelmediğini de peşinen ifade etmiş olalım. Yazılar, yazanları bağlar.

Biz de aslında adres göstermiş olduğumuz yazılara ilave sadedinde hocalarımızdan işitip gördüğümüz ya da bizzat şahit olduğumuz birtakım arızalara ayrıca dikkat çekmeyi düşünmüştük ama mezkûr tefsir, neresinden tutulsa elde kalacağından, ayrıca tefsirle ilgili daha evvel lehte ve aleyhte çalışmalar yapılmış olduğundan, adres göstermiş olduğumuz yazıların en azından fikir verme adına, meramımızı ifadeye kafi geleceğine kani olduğumuzdan bundan –şimdilik- geri durduk.


Screenshot_2015-03-17-19-51-48 Screenshot_2015-03-17-19-51-18 Screenshot_2015-03-17-19-52-58


İlgili Tefsire Dair İslâmî İlimler Zemininde Kısa Bir Değerlendirme

(Adres göstereceğimiz yazılarda ilgili alanlardan her birine dair somut örneklere -tefsirden direkt nakillerle- şahit olacaksınız)

1-Akaid-Kelam Sahasında:

Tefsirde, Akaid-Kelam sahasına müteallik ayetlerin tefsirine gelindiğinde bu alanda münhasıran Mu’tezile’nin açtığı kapıdan görgüsüzce girilerek nakli, dinî sabiteleri kötü kullanılan akla, akılsız ve mantıksız akla kurban eden bir tavırla karşı karşıya kalıyorsunuz. Neo-Mu’tezile’nin propagandistleri yazmış sanki tefsiri!

İslâm’ın temel inanç esaslarının üzerinde her fırsatta mugalatalar, Ehl-i Sünnet’in ayırt edici vasıflarını buharlaştırarak tamamen yok eden, bazı imânî meselelerin inkârı, bir kısım inanç meselelerinin ise fasid te’villere kurban edilmesi ilk bakışta göze çarpan hususlar.

2-Hadis ve Hadis Usulü Sahasında:

Eslâfımızın usulü üzere ayet-i kerimelerden herhangi biriyle ilgili konuşma ya da yazma durumu söz konusu olduğunda evvela, Efendimiz Aleyhisselâmdan gelen o ayetle ilgili Merfû habere sonra ilh. yer verilmesi düstur edinilmişken bu tefsirde, hadisler çoğu zaman ötelenmekte, kimi zaman, sıhhat-zaaf yönünden problem ihtiva etmeyen bazı hadislerin aleyhinde atılıp tutulurken kimi zaman en zayıf, en naif, ele dahi gelmeyecek, tutulduğunda elde kalacak bazı haberlere canhıraş tutunulduğunu görebiliyorsunuz.

Sormak lazım: sayfayı çevirince sayfayla birlikte usul de mi değişiyor?

3-Fıkıh ve Fıkıh Usulü Sahasında:

Fıkhî alana müteallik ahkâm ayetlerine sıra geldiğinde, cumhura muhalefette bir ucuzluk, bir kampanya ilişiyor gözünüze. Fıkhî hükümlerin modern düşüncenin vagonuna hesapsızca bindirilişinin şahidi oluyorsunuz hayretle. Kırk dereden kırk su getirmeler, kulağı, eli boynun altından geçirerek tutmaya çalışmalar, yolu dolaştırıp akılları karıştırarak meseleleri tatlı tatlı tahrif etmeler…

Bu kadar dolanıp durmaya ne gerek var ki? Tefsir mi yazıyoruz yoksa raks mı ediyoruz?

4-Tefsir ve Tefsir Usulü Sahasında:

Günümüzde en basit işlere, en basit meselelere dair malumat alınmak istenildiğinde dahi o sahanın uzmanı olan kimselerden malumat almak tercih edilirken ne hikmetse Diyanet İşleri Başkanlığı tefsir yazma işini içerisinde tefsir alanında uzman bir kişinin dahi yer almadığı bir heyete tevdi etmiştir. Bunun sebepleri doğrultusunda adres göstermiş olduğumuz Ali Eren Hoca Efendinin vurgularına kulak vermek meselenin kavranması açısından faydalı olacaktır.

Tefsirde takip edilen usul ya da usulsüzlük, adeta geçmişle hesaplaşmadan ibaret! Tefsir sanki her kesimden insanın kafa karışıklığına mahal bırakmadan Kur’ân-ı Kerîm’i en doğru şekilde anlamasını sağlamak amacıyla değil de daha çok kafa bulandırmak amacıyla, zihinleri muallakta bırakmak maksadıyla yazılmış gibi.

Çalışmanın sonucunda varılmak istenen nokta, meal okuyucusunun düşebileceği muhtemel hatalardan onları sakındırma adına alternatif bir çalışmayla sahih bir İslâm-Kur’ân algısı oluşturmak değil de, ulemadan tevarüs edilmiş olan malumatı reddetmek, kötü bazı yenilerin bozuk görüşlerine ve tarihte kalmış bazı şazlara yapışarak farklı şeyler söylemek, müfessir tavrından ziyade filozof edasıyla tefsir ve te’vil hudutlarını aşarak ezber bozmak ve böylece bid’atleri hatta zaman zaman küfür sınırlarını zorlayan, şazları bol bir kitap ortaya koymakmış gibi gözükmektedir.

5-Fikir-Şuur ve Düşünce Sahasında:

Son asırlarda ortaya çıkan birtakım yenileşme hareketleri zihinleri haddinden fazla ifsad etti, bozdu. Modernizm-Konformizm gibi akımların, dünyevileşmenin etkisi bugün dünyayı kuşatırken haliyle İslâm Âlemini de tamamen kuşatmış durumda. Bu akımlar, insan hayatını günlük yaşam biçiminden düşünme biçimi ve algılarına, bu yolla inancına kadar kuvvetli bir biçimde etkilemektedir. Müslüman bireyi bu akımların ifsadından koruyabilecek yegâne filtre en başta sahih bilinç, ihyâ olunmuş bir şuurla pekiştirilmiş sahih bir i’tikâd ve tehlikelerle düşmanların farkında olup onları tanıyan ayrıca bunlardan nasıl ve ne şekilde korunabileceğinin de bilincinde bir zihin yapısıyla örgülenmiş filtredir.

Burada mesele edindiğimiz tefsir çalışmasının en büyük arızası da vurgulamaya çalıştığımız; Müslüman bireyi ve toplumu arızalardan muhafaza edecek filtrenin örgüsü üzerindeki tahribatıdır.

Son

Sözünü ettiğimiz tefsir çalışması bugün insanların cebine kadar girmiş olması ve Kur’ân’ı anlama konusunda insanların ekserisi tarafından ‘’birinci kaynak’’ olarak addedilmiş olması ayrıca memleketimizde sonradan yazılacak olan tefsirler için de önemli bir kaynak olarak görülmesi sebebiyle bu konuda sakındırma ve ikaz etme işi elzem olmuştur.

Tefsir çalışmasındaki bazı görüşleri gerek konuşmalarında gerekse de yazılı eserlerinde zaman zaman tenkit etmiş olan Ebubekir Sifil hoca efendi, Cübbeli Ahmet Hoca Efendi gibi hocalarımızla özellikle Diyanet’le ve MEB Din Kültürü müfredatıyla ilgili çalışmalarını bildiğimiz Ibrahim Halil Er hocamız başta olmak üzere, Ehl-i Sünnet hassasiyetine sahip hocalarımızın tamamının bu konuyu gündemlerine alıp yazılı ve görsel medyanın yanı sıra özellikle de sosyal medya üzerinden gereken sakındırma ve uyarıları yapmaları temennisiyle…

Başvurmanızı Tavsiye Ettiğimiz İlgili Makaleler

Bu Anlatılanlar Kur’ân Yolu Olamaz / Ali Eren Hoca Efendi
http://www.turkcesi.biz/news.php?readmore=756

Buna Tefsir Diyecek Miyiz?/Değerlendirme
http://www.zehirli.org/konu/buna-tefsir-diyecek-miyiz.html

Kur’ân Yolu Tefsirinde Skandal
http://www.ihvanlar.net/…/kuran-yolu-tefsirli-mealinde-ska…/

Kur’ân Yolu Tefsirinde Skandallar Bitmiyor
http://www.ihvanlar.net/…/diyanetin-kuran-yolu-tefsirli-me…/


Yücel Karakoç

Yücel Karakoç
Musellem.net yazarı, yazı işleri...