Birkaç Kitap, Birkaç Kelam -1

“Kitaplar hakkında yazmak, onları tanıtmak ya da eleştirmek ciddi bir iştir efendi! Öyle birkaç tanesini birden, birkaç kelamla anlatamazsın” kabilinden itiraza sahip olanlarınız olacaktır mutlaka. Anlıyor, hak veriyorum. Hakikat!

Ancak gerek sosyal medya, gerek site üzerinden bize ulaşanlar, gerekse başka kanallardan gelen talepler “kitaplara dair” “bir şeyler” yazılmasını iştiyakla bekliyorlar. Eskiden imkân dâhilinde, kitaplar için –nisbeten- uzun yazılar hazırlamak fırsatımız oluyordu. Ne yazık ki artık olmuyor. Bu vesileyle uzun zamandır devam eden, okuma fırsatı bulduklarım hakkında yazmak isteğimi, bu ve bundan sonra gelecek yazılardaki usulle karşılamış olacağım. Ümid ediyorum ki bu yazıları okuyacaklar için faydalı olur. “Ne okuyayım” susuzluğuna bir derman sunar..


Sözün doğrusu- yavuz bülent bakiler

Sözün Doğrusu – Yavuz Bülent Bakiler

Yazarın eskiden yaptığı tv programlarının deşifresinden derlenerek oluşturulmuş, iki kitaptan oluşan, Türkçe’nin kıymetini bilmek ve onu doğru kullanmayı telkin eden bir eseridir.  Yavuz Bülent Bakiler tam anlamıyla Türkçe aşığı bir isim. Gerek “öztürkçe” safsatasına karşı duruşu, gerek bu uğurda Mustafa Kemal Paşayı istismar edenlere karşı tavrı, gerek modern zamanlarda Türkçe’nin katlinden başka bir anlam ifade etmeyen uygulamalara karşı tenkid dili ile “Türkçe” muhabbetini fazlasıyla izhar ediyor. Sıkıcı üsluptan uzak, kısa başlıklarla farklı meselelere dair tespitler okumayı kolaylaştırıyor. Örneğin 238 sayfalık “Sözün Doğrusu 2” de yaklaşık 80 başlık var. Nihad Sami Banarlı’nın Türkçe’nin sırları isimli eserini okuyanlar, bir de bunu okuyarak Türkçe bilgilerine derinlik katabilirler.

Bugün elimizde Osmanlı Devleti’nden kalma 150 milyon belge bulunuyor. Cumhuriyet’in 80. yıldönümündeyiz. Bu 150 milyon belgeden sadece 50 milyonunu tasnif edebildik. 100 milyon belgeye, daha el vurabilmiş değiliz. Nedir bu? Böyle bir ihmâl hoş görülebilir mi?


 

üç ışık - mirzabeyoğlu

Üç Işık – Salih Mirzabeyoğlu

Salih Mirzabeyoğlu’nun kendi ifadesiyle “sahici fikir ve mücadele çizgisinin ne olduğuna bir misal diye“ kitaplaştırdığı 4 konferans deşifresinden teşekkül etmiş bir kitap. “Cemaat ve Aksiyon”, “Nasıl Birlik?”, “İşkence ve Filistin Meselesi” ile kitaba adını veren “Üç Işık” konferanslarından oluşuyor. Mirzabeyoğlu’nun konferans-sohbet türü olmayan kitaplarına nisbetle daha anlaşılır olsa da, cümlelerdeki derinlik, konudan konuya geçiş ve dilin ağırlığı sebebiyle üsluba aşina olmayanlar ya da ilk defa okuyacaklar için yorucu olabilir. Ancak Mirzabeyoğu kitaplarına başlamak için iyi bir seçenek olacaktır.

Fikir çilekeşlerinde kolaylık aramayın. Mirzabeyoğlu, Necip Fazıl Üstad’ın “kafasına kelimler yetişmiyor” dediği bir isim… (Kimi zaman Necip Fazıl Üstad’dan daha derinlerde dolaştığını düşündüren tespitleri vardır. Acizane kanaatimdir.)

Bakın, batı tefekküründe bir bahis vardır, “aydın çağından mesuldür” diye… Aslında, “Müslüman çağından mesuldür”; zamanı tamamlamaya, hâkim olmaya geldi.


 

iman-ve-inkarin-felsefi-temelleriİman ve İnkârın Felsefi Temelleri – Doç. Dr. İsmail Çetin

Kitap, bir tavsiye ya da yazar hakkında olan bir ön bilgi vesilesiyle okuduğum kitaplardan biri değil. Muhtevasıyla isminin hakkını vermesi umuduyla aldığım  – hadi biraz da yanlışlıkla diyeyim-  bir kitaptı. Ancak beni memnun edici bir kalite ve muhteveya sahip olduğunu söyleyebilirim. Bir “yaratıcı”nın varlığı konusu her düşünceden insanların çok uzun zamandan beri ilgilendiği bir mesele.  Bu bağlamda dini ilimlerle ilgilenenler kadar, felsefecilerin de meselesi olmuş. Bir yaratıcıya inananlar kadar, inanmayanların da meselesi olmuş, inanmak ya da inanmamak için gerekçeler, deliller sunmuşlardır. Başlı başına incelenecek bir eser olduğunu düşündüğüm bir çalışma, ancak bu yazının amacı dışına çıkmadan üsluba dair şunları belirtmekte ayda var:

Çalışmada giriş kısmı dışında üç bölüm bulunuyor:

İmanın akli delilleri: Yaratıcının varlığına inananların delilleri sıralanan bu bölümde, sıralanan her delil için, mevcut itirazlara yer verilmiş, yazar tarafından da bu itirazların tutarsızlıkları açıklanmıştır.

İnkârın akli delilleri: Bu bölümde yaratıcının varlığına inanmayanların (ateist) delilleri sıralanmış, bu delillere inananların (teist) eleştirileri ile karşılık verilmiş, bazı noktalarda yazarın bizzat kendi itirazları ile kuvvetlendirilmiştir.

İman ve İnkârın Yol Ayrımı: Bu bölümde daha önce anlatılanlar ışığında değerlendirme yapılmış, çerçeve çizilmiştir. Psikolojik ve sosyal etikilerine değinilmiştir.

(Her ihtimale karşı, bu kitabı, ilmi çalışmalardan uzak kimselerin okumasının uygun olmayabileceğini, meseleye dair bir kısım okuma yapmış kimseler için ancak uygun sayılabileceğini not düşmekte fayda mülahaza ediyorum… )

Salih Kartal
Musellem.net kurucu yazar...