Peygambere hakaret etmeyi Şeriati’den mi öğrendin İslamoğlu!

Zarurî bir izah!

Yazıyı yayınladığımız günden itibaren yazıdan hiç çıkarma yapmadık. Yazıya yeni gelen açıklamalar doğrultusunda ilaveler yaptık, ama hiç çıkarma yapmadık.  Ve biz yazıda  “Mustafa İslamoğlu Abese Suresi tefsirinde  Peygambere “kibirli adam” dedi” demedik.

Bu açıklamayı bize yaptıran “O peygambere kibirli adam demedi” itirazlarıdır.  Bu itirazı sunanlarda haksız değiller. Zira başlığımız böyle anlaşılmasına elverişli bir başlık.  Oysa yazının içeriğine bakınca bizim Cübbeli Hoca’ya verilen cevapları aktardığımız ve hiçbir yerde “o peygambere kibirili adam dedi” demediğimiz görülecektir. “Nereden uydurdun İslamoğlu?” sorumuz da tepkimizin neye olduğunu göstermektedir.

Başlığımız Abese Süresi gündemi vesilesiyle İslamoğlunun Ali-Cengiz oyunlarını ve “üstadım” dediği Şeriati’yi hatırlatmak maksadı taşır. Zaten yine yazıda görüleceği üzere “Bizim başka soracak sorularımız var” diyerek bu yazının amacının Abese suresi tefsiri olmadığını da ortaya koyuyoruz.  O konuda yeterince konuşuldu. Haklı ve Haksız net bir şekilde ortaya çıkmasa da kimin nerede ne kadar haklı olduğu belli oldu.. O mevzuyu uzatmak değil niyetimiz.. 

Ve biz kimseye yapmadığı şeyi söylemedik.  “Ben peygambere hakaret etmeyi kimseden öğrenmedim, zaten hiç hakaret etmedim” demek başlığımızın cevabı olması açısından kâfidir.

İslamoğlu’nu bunca tanıyanı İnanadırabilirse !

Bu arada bu yazıyı buradan alıp kendi sayfalarında yayınlayanların mesulü ben değilim. Yazımı güncellediğimi bilmeyenler, yazının kaynağını vermeyenler bu işin asıl mesulleridir.


Türkiye’de Ehl-i Sünnet’in gündemini takip edenler Mustafa İslamoğlu’ndan da haberdardırlar. Yanlış anlaşılmasın aman! Ehl-i Sünnet olduğu için değil, Ehl-i Sünnet’in kadim ulemasına ve eserlerin çokça dil uzattığı için…

Yakın dönemde Ahmed bin Hanbel’e attığı iftira malum, sonra çıkıp bu zamana kadar kendisine sesini çıkarmamış (çıkmıssa da kısık çıkmış) Nur Cemaati camiasını bile kızdırmayı başardığı Bediuzzaman Said Nursi Hz. ve Mevlânâ hakkındaki açıklamaları gündemde yerini almıştı..

Dedik ya çokça dil uzatıyor diye..

Bir de baktık ki dil Efendimiz (sallallahualeyhivesellem)’e uzandı diye haber çıktı ortalığa…

islamoglu2
İslamoğlu’nun mealinden…

Haberi gündeme oturtan Cübbeli Ahmed Hoca oldu. Yaptığı açıklamada Abese Suresiˈnin ilk ayetine başlarken parantez içinde “KİBİRLİ ADAM” ifadesini kullanmıştı.

Abese suresinin baş ayetlerini tefsir ederken ilk iki ayet ile üç ve dördüncü ayetlerde muhatabın farklı olduğunu, ilk iki ayet bir münafığa işaret ederken üç ve dördüncü ayetlerde muhatabın Efendimiz (sallallahualeyhvesellem) olduğunu söyleyen hiçbir müfessir bilmeyen Cübbeli Hoca, pek tabi tepkisini hemen koymuş, “İslamoğlu Hz. Peygamberˈe (aleyhisselam) kibirli diyor, buna ne diyeceksiniz” diyerek sitem etmişti.

islamoglu1Çok gecikmedi. O gece anladık ki İslamoğlu cephesine haberler hızlı ulaşıyor (ya da haber ulaşmıyor doğrudan takip ediyorlar) ve tepkiyi hemen veriyorlar. İslamoğlu resmî facebook hesabından yapılan ilk itiraz, yukarıda kısaca söylediğimiz üzere ilk iki ayet ve sonrasındaki iki ayetin muhtaplarının farklı olduğu yorumunu İslamoğlu’nun Gerekçeli Meal-Tefsir kitabında dipnotta izah etmiş olması. O resmi de paylaşıyorum.

Göreceğiniz üzere bir kısım teknik izahlar mevcut.

Teknik izah mevcut ama neye dayanarak? Orası meçhul işte. Çünkü söylediğimiz gibi bu itirazın hemen ardından Cübbeli Hoca tekrar bir açıklama yapıyor ve Türkçe ya da Arapça telif, bu zamana kadar hiçbir eserde böyle bir izaha girişen olmamış diyor. Bırakalım böyle bir cesareti, muhtapların farklı olduğunu ima eden müfessir dahi görülmemiş…

İslamoğlu izahda bir de çam deviriyor ki görmeyin gitsin.  Ubey b. Ka’b ismini zikmetmek hatası onun siyer bilgisinden de mahrum olduğunu gösteriyor.  Ubey b. Ka’b r.a Ensardan, sahabe-i kiramın ulularındandır. Ne işi var Mekke’de?  İcma ile Mekkî olduğu bilinen surede nasıl oluyor da muhtap Medineli bir kimse oluyor?

Sorular, sorular..

“Nereden uydurdun İslamoğlu?” sorusunu sormak da hakkımız..

Ben bu yazıyı kaleme aldığım sırada Ebubekir Sifil Hocaefendi’den bir açıklama geldi.  Verilen bilgi bizi hiç şaşırtmadı..  Zira İslamoğlu’nun kaynağı meğer Şii tefsirleri imiş! Ebubekir hocanın açıklamasına resmi facebook ve twitter sayfalarından ulaşabilirsiniz.

Bizim başka soracak sorularımız da var …

Çünkü karşımızda klasik İslamoğlu var… Kendi kendini nakzeden açıklamalar… Ali-Cengiz oyunları yani…

Yaptıkları bir açıklamaya göre[1] yıllar önce yazdığı (2000) Üç Muhammed eserinde de Abese’ye o şekilde mâna vermiş… Bu yeni değilmiş… !

2000 yılına gitmeden 2007 yılından bir video ile de biz soralım bakalım Bay İslamoğlu ne demiş?

(Video youtube sitesinden kaldırtılmıştır.. Neyse ki ifadeleri deşifre etmiş idik!)

İfadeler aynen şöyle : “’…Amâ/kör geldi diye yüzünü ekşitti ve başını çevirdi’ gibi ayetleri bize, ayetlerle Allah Rasulünü uyarılarını bize, ölümsüzce nakleden ve namazımızın içine taşıyan Rabbimiz değil midir?”

Ne anlayalım buradan şimdi İslamoğlu? Muğire’ye Allah Rasulü mü diyorsun (haşa) , yoksa o ayetin muhatabı Allah Rasülü Hz Muhammed (sallallahualeyhivesellem)’ dir mi diyorsun?

Sen Peygambere hakaret etmeyi kimden öğrendin?

İslamoğlu’nun neye hizmet etmeye çalıştığı ziyadesi ile açık. Bu kadar “Şia” çığırtkanlığı yapıyor olmasının ardında bir hikmet aramaya gerek yok!

Şimdi bir Şii olan Ali Şeriati muhabbetine bakalım Bay İslamoğlu’nun. Sonrasında ise acaba “Peygambere hakaret mesleğini ondan mı deruhte ettin?” diye soru sormaya hakkını bize kazandıran birkaç Şeriati nakli verelim.

Aman ha şaşırmayın sonra!

Bakın Bay İslamoğlu Şeriati için ne diyor:

(Video youtube sitesinden kaldırtılmıştır.. Neyse ki ifadeleri deşifre etmiş idik!)

İfadeler aynen şöyle : “… Şunu söyleyeyim Merhum Üstadımız Ali Şeriati benim nezdimde de üstadlarımdan sayılır. Allah gani gani rahmet etsin. Ruhu şâd olsun. Onun defteri âmâline Cenab-ı Hak dünyalar kadar sevap yazsın. Bizler onun öğrencileri sayılırız. Fakat şunu söyleyeyim ki bu sözler de dahil Ali Şeriati’nin heyecanla yazdığı kitaplarda heyecanlı sözler var. Heyecan iyi bir şeydir şüphesiz.. Ama unutmayın ki Ali Şeriati bir sosyologtur. Bir sosyologtan dinlerken bir şeyleri, sosyoloji ile ilgili ise, uzmanlık alanında konuştuğu için yüzde yüz dinleyin. Ama uzmanlık alanını çıktığında düşün biraz, Şeriati’nin mesela bu konuda “İslam Sosyolojisi Üzerine” kitabı bence bir numaralı eseridir. Onu okumadan önce Cemil Meriçˈin o kitap üzerine yazdığı eleştiriyi okusanız yeter, o kitabın değerini anlarsınız. Onu mutlaka okumalı ama sahabe üzerine, o dönemi değerlendirme, mesela Ebu Zer kitabında ciddi sıkıntılar var. Yani heyecanla söylenmiş biraz endazesiz ve ölçüsüz sözler var…

Birkaç kelam daha ettikten sonra “Ben daha fazla konuşursam baltayı taşa vuracağım” diyerek bitiriyor yukarıdaki sözlerini İslamoğlu… Bitiriyor da baltayı çoktan taşa vurmuş olarak bitiriyor. Gani gani rahmetler diledeği, hocamızdır dediği Şeriati’ye iyi talebelik etmiş.

Şimdi geri dönüp İslamoğlu’nun ulemaya dair ne potlar kırdığına bakmayacağız. Son yaptıkları meseleyi anlamlandırmak adına yeterli.

Hocasından neler kapmış ona bir bakalım. Şeriati’nin Muhammed Kimdir isimli kitabından altını çizdiğim noktaların bazılarını paylaşmakla iktifa edeceğim. (Resimlerin üzerine tıklayarak büyük görüntüleyeblirsiniz)

Mesela “Yahudiler ve Hristiyanlar ne der?” diye düşündüğü için Medineˈye eli boş dönemeyen bir peygamber?

3

 Ya da “Çok çirkin bir huya sahip olan İslam ordusu… Gururlu”..

 

6

Aşağıdaki iki sayfada dipnotta devam eden bir hakaret var ki akıllara durgunluk verici. “Peygamberin ruhsal yapısının normal olmadığını” ispat ediyor. ! Hz Peygamberin (sallallahualeyhivesellem)’in hayatı bu sahnelerle dolu olduğu için !

 8 9

Sahabeye hakaretler, kafirleri muzafferiyetine sevinip, mücahidleri gaddarlıkla suçlamalar. Peygamberimiz aleyhisselamı gaddar göstermek için kelime oyunları vs.. Bunların olduğu sayfaları buraya koyup midenizi daha fazla bulandırmayayım..

Ama aklınızda olsun..

Bay İslamoğlu.. İpin pazara çıkmış durumda..

Kalbi temizleri senden kurtarıp, senin peşinden gidenlere Allah akıl fikir versin.

Islah etsin Mevlâ seni.. Olmayacaksan bizleri şerrinden emin eylesin Yüce Yaradan.

Son söz

Mustafa İslamoğlu tefsir metinlerinde Peygamberimize (s.a.v)’e “Kibirli Adam” dememiştir. Ancak her zamanki gibi önce söylediğini sonra nakzeden bir adam olarak bu konuda da kafaları karıştırmıştır. Peygamber’e hakaret etmiş midir?  Yazdıklarına/söylediklerine yapılan reddiyeleri biraz inceleme zahmetine girenler bu sorunun da cevabını bulacaktır. “Yahudileşme Temayülü” bu araştırma için iyi bir örnek çalışmadır !


Salih Kartal

[1] Tıklayınız

Salih Kartal
Musellem.net kurucu yazar...