Âlimlere Hürmet Hissi

Âlimlere Hürmet Hissi Müslümanların Rûhî ve Fikrî Mukavemetinin İstinad Duvarıdır

Eslâfımızdan birkaç âlimden birden nakledilmiş olan; ‘’ilim dindir, kimden aldığınıza dikkat edin’’ sözüyle formüle edilmiş hakikat, bu ümmetin, haricinde kalan zümrelere kıyasla, bilginleriyle (âlimleriyle) arasında farklı bir bağ kurmasını zorunlu kılmıştır. Ümmetin, âlimleriyle olan münasebeti, sarsılmaz bağı, Onu da sarsılmaz ve güçlü kılmıştır, kılacaktır da. Vakıa da bu durumu desteklemiş, tarih bunun örnekleriyle dolup taşmıştır. Ümmet ne zaman ki ciddi bir çözülme tehlikesiyle karşı karşıya kalmışsa, âlimler, zâlim yöneticilere de karşı çıkmak suretiyle çözülmeyi engellemiş, ümmetin âlimlerine olan bağlılığı ve inancı da bu müdafaayı perçinleyerek kırılmaz hale getirmiştir.

Bugün yaşmakta olduğumuz çözülmenin de temelinde, eslâfımızla (geçmiş âlimlerimizle) olan irtibatımızın, pamuk ipliğine bağlı kalma seviyesine kadar düşmüş-zayıflamış olması yatmaktadır. İlmî ve fikrî buhranın ümmete giriş kapısı mesabesindeki alimlere olan itimad ve hürmetin zayıflayıp sarsılması, sahih metod üzerine kurulu (Usûl) hakiki ilimle olan münasebetimizin de dağılmasına yol açarak ümmeti savunmasız bırakmış, bâtıl fikirlerin (ümmete) zerk edildikten kısa süre sonra netice vermesini de beraberinde getirmiştir.

İslâm dünyasını tarih boyunca düşman görüp üzerine galebe çalarak hakimiyet kurmak isteyenler, kaba kuvvet ve kılıca, silaha dayalı taktikleri kullanarak başarısız olduktan, onlarca hatta yüzlerce kat kalabalık ordularına rağmen mağlubiyetten mağlubiyete koştuktan sonra, bu işin böyle olmayacağını düşünüp ümmeti, fikrî burhan içerisine sokarak çözüp dağıtmayı hedef edinmişlerdir. Bu bağlamda, birtakım şüphe ve sûnî tartışmaları ümmete, casus olarak soktukları âlim kılıklılarla zerketme yoluna işletmişlerdir. Ama karşılarında, ümmetin eslâfıyla olan irtibatı durmuştur dağ gibi. Bu dağı aşmakta çaresiz kalan şer odakları, Hempher ve daha başka misyoner-casusların da İngiliz devletine sunmuş oldukları raporda belirttikleri üzere: ‘’Ümmetin gözünde İslâm âlimlerinin kıymetini düşürmeden, onlara olan itimadı sarsmadan hatta yine ümmet içerisinden bazılarını Onlara düşman etmeden, ümmeti fikrî buhrana sürüklemenin mümkün olmayacağı’’ fikrine gelmişlerdir.

Söz konusu İngiliz Casusu Misyonerlerin, İngiliz Devletine sunmuş oldukları maddeler ve bu itirafları için Prof. Dr. Orhan Çeker Hocaefendi; İhsan Süleyman Sırma Hocanın, “Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri’’ kitabını ve “İngiliz Casusu Hempher’in İtirafları’’ adıyla basılan kitabı tavsiye ediyor.

Şimdi, bir burada anlatılanlara bakın, bir de daha bir ibareyi okumakta dahi çuvallayacak seviyede bulunmalarına rağmen âlimlerimizi itham etme, onları cahil görüp cahil gösterme çabası içerisine girmiş tiplemelerin sıfatına bakın…

Yücel Karakoç

Yücel Karakoç
Musellem.net yazarı, yazı işleri...