Yetime Kefil Olanlar [Rufekâü’n-Nebî Fi’l-Cenneti] (04)

Musellem Tercüme Projesi
Eser: رفقاء النبي -ص- في الجنة  (Rufekâü’n-Nebî Fi’l-Cenneti)
Eserden Yapılan Tercüme Numarası: 04
Mütercim: Bilal Uslu

Hz. Peygamber (s.a.v)’in Cenneteki Arkadaşları
(Müellif: Ebu Mâlik Adnan B. Abduh B. Ahmed El-Maktarî)

 

قال: قال رسول الله ﷺ سَهْل بن سَعْد عَنْ

“أَنَا وَكَافِلُ الْيَتِيم فِي الْجَنَّةِ هَكَذا، وَأَشَارَ بِالسَّبَابَةِ وَالْوُسْطَى وَفَرَّجَ بَيْنَهُمَ”

Sehl b. Sa’d (ra)’dan nakledildiğine göre Rasülullah (sav) buyurdu ki:

“Ben ve yetimi kollayan kişi cennette şöyleyiz. İşaret parmağı ve orta parmağını birleştirerek gösterdi.”[1]

Tuhfetü’l-Ahvezî[2]’de bu hadisin şerhinde şöyle denilmiştir: “Yetim, kendisi daha küçükken babası ölmüş olandır. Erkek veya kız olması farketmez. Denilmiştir ki, insanlardan yetim babası ölendir, hayvanlardan yetim ise annesi ölendir[3] Buharî şarihi İbn-i Battal el-Kurtubî (ö. 449/1057) şöyle der: “Bu hadisi işiten kimsenin Cennette Rasülullah (sav)’in refiki olmak için bu hadisle amel etmesi muhakkak lazımdır. Zira ahirette bundan daha büyük bir makam yoktur.”

Hafız ibn-i Hacer Askalânî şöyle demiştir: “Bu hadisi şerifte işaret parmağı ve orta parmak zikredilmesi bu ikisi arasındaki yakınlık olsa bile iki parmak arasındaki farklılık itibariyle derece farklılığına işaret etmektedir. Buna benzer bir rivayette ‘Ben gönderildim ve kıyamet şu kadar yakın’ buyurarak iki parmağını birleştirdi. İki menzilin birbirine yakınlığını ifade etmek için iki parmak arasında başka bir parmak bulunmayışı yeterlidir. Üstadımız Irakî[4] Tirmizi şerhinde şu sözleri ifade etmiştir: ‘Belki de bu yakınlıktaki hikmet şudur, nasıl ki Hz. Peygamber (s.a.v), din hususunda akledemeyen bir kavme gönderilmiş, onları doğru yola iletmiş onların derdiyle dertlenmiş ise aynı şekilde yetime kefil olan kişi de, din ve dünya işlerini akledemez konumda olan yetimi gözetir, irşad eder, edebini güzelleştirir. Böylece bir münasebet hasıl olur’[5]

Yetim Kimdir?

İbnü’s-Sikkît’in (ö. 244/858)[6] ifade ettiğine göre, “İnsanlardan babası ölene, hayvanlardan annesi ölene yetim denir. Annesi ölen insana yetim değil öksüz denilir”. İbnü’l-Kudâme’ye göre “Büluğ çağına erişmeden önce babasız kalanlara yetim denilir”[7]

Bu tarifleri göz önünde bulundurarak derim ki:

İlk olarak, yetim babası olmayan kişidir, Annesi olmayana ise lugat alimlerine göre yetim denilmez, öksüz denilir. Babası ölenlere ise ‘latîm -اللطيم-’ yani yetim denilir. İkinci olarak, büluğa ermiş kişi babasını kaybetmekle yetim sayılmaz. Nitekim Hz. Ali (r.a)’dan nakledilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.v) “İhtilamdan (büluğa erdikten) sonra yetim olmak yoktur”[8] buyurmuştur. Ebü’t-Tayyib el-Azîmâbâdî, Ebu Davud’un Sünen’ine yaptığı şerh olan Avnü’l-Ma’bûd’da şöyle demektedir: “Yetim olan erkek veya kız büluğ çağına erdiğinde hakiki manada yetim olmak ona isnad edilemez ve ona büluğa ermiş mükellefin hükümleri cari olur. Fakat mecazen buluğdan sonra da yetim denilebilir. Zira Hz. Peygamber (s.a.v)’e ileriki yaşlarında olmasına rağmen kendisini yetiştiren amcasını kaybettiğinde ‘Ebu Talib’in yetimi’ demişlerdi.”[9]

Yetime Kefil Olmak ve Kollayıp Gözetmenin Fazileti

Kuran-ı Kerim ayetlerinde ve Rasülullah (s.a.v)’in hadislerinde yetime iyi davranmayı teşvik eden bir çok nass vardır. Bunlardan bazılarını zikredeceğiz:

1- Yetime İhsanda Bulunmak Cehennem’den Kurtuluştur

Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:

“ يَت۪يماً ذَا مَقْرَبَةٍۙ اَوْ اِطْعَامٌ ف۪ي يَوْمٍ ذ۪ي مَسْغَبَةٍۙ  فَكُّ رَقَبَةٍۙ وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْعَقَبَةُۜ فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَۘ ”

“Fakat o, sarp yolu göze alamadı. O sarp yol nedir, bilir misin? Köle âzat etmektir. Veya bir kıtlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır. “[10]

Katade (rhm) bu ayetleri tefsir ederken ‘Cehennemi hakeden kişinin kötü akıbetine vurgu yapan Allah (cc), arkasından bu kötü akıbetten kurtaracak şeyleri sıralamış ve bunların içinde zor durumda olan yetim akrabaya ihsan etmeyi de saymıştır’ ifadelerini kullanmıştır. Allame Kurtubî ise tefsirinde, ‘Bu ayetler sana akrabaya verilen sadakanın başkalarına verilen sadakadan daha faziletli olduğunu bildirdiği gibi akrabalar içerisinde yetime verilen sadakanın diğer akrabalara verilen sadakadan efdal olduğunu da öğretmektedir’ demektedir.[11]

2- Yetimlere İyi Davranmak Ebrar Kulların Sıfatlarındandır

Rabbimiz azze ve celle, ebrar kulların vasıflarından bazılarını Kur’an-ı Kerim’de şöyle zikretmiştir:

“وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلٰى حُبِّه۪ مِسْك۪يناً وَيَت۪يماً وَاَس۪يراً”

“Onlar, Onlar, kendileri sevip istedikleri halde yoksula, yetime ve esire de yemek verirler.”[12]

İbn-i Abbas ve Mücahid ‘her ne kadar ellerindeki az olsa da ve canları onu çekiyor olsa da yetim ve esiri kendilerine tercih ederler’ demektedir.[13]

3- Yetimlerin Haklarına Riayet Etmek Ümmetlerin Devamlılığına Sebeptir

Müstevrid, Amr b.As (r.a)’ın yanında şöyle dedi: “Ben Rasulullah (s.a.v)’i şöyle derken işittim: “Kıyamet, Rumlar insanların en çoğu olduğu zaman kopar.” Amr ona: “Ne söylemekte olduğuna iyi bak” dedi. Müstevrid: “Ben Rasulullah (s.a.v)’dan işittiğim şeyi söylüyorum” dedi. Amr: “Eğer sen bunu söylediysen, muhakkak onlarda şu dört haslet vardır: Onlar fitne anında insanların en akıllı ve usluları, musibetten sonra en hızlı sıhhat ve iyiliğe dönenleri, kaçtıktan sonra tekrar hucuma geçmeleri en yakın olanları, miskin, yetim ve güçsüzler için insanların en hayırlılarıdır. Beşincisi de çok güzel bir sıfattır: Kralların zulmüne en çok engel olanlardır.”[14]

4- Yetimlere Kötü Davranmak Nehy Edilmiştir

Allah (cc) şöyle buyurmuştur:

“فَاَمَّا الْيَت۪يمَ فَلَا تَقْهَرْۜ”

“Sakın yetimi ezme!”

Bu ayetin tefsirinde İmam Kurtubî şunları söylemiştir: “Bu ayet yetimlere lütuf ile davranmaya, onlara iyilik yapmaya ve yardım etmeye delildir. Hatta Katade (rhm) ‘yetime öz babası gibi ol’ demiştir.”[15]

Burada sadece yetimin zikredilmesi, onun Allah’tan başka yardımcısı olmayışındandır. Ona kötü davranmak, ona zulmedene kötü bir akıbete sebep olur.

5- Yetimlere Kötü Davranmak Kafirlerin Sıfatlarındandır

Allah (cc) buyurmaktadır ki:

“فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَ”

“Dini yalanlayan- İşte odur yetimi itip kakan.”

İbn-i Üseymin (ö. 2001 m) der ki: “Yetime kaba ve sert davranarak onu kovan demektir. Tur suresi 13. Ayette geçtiği üzere ‘يَوْمَ يُدَعُّونَ إِلَىٰ نَارِ جَهَنَّمَ دَعًّا’ (Cehenneme itilip atılacakları gün!) buyurulmaktadır. Böylelerine bir yetim bir şey istemek için veya konuşmak için gelse, onu azarlar, kovar ve merhamet etmez”.[16]

6- Yetimlere Merhametli Olmak Kalp Yumuşaklığına ve İsteklerin Gerçekleşmesine Sebeptir

Ebu’d-Derdâ (r.a)’dan nakledildiğine göre, Rasülullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Kalbinin yumuşamasını ve ihtiyaçlarının gerçekleşmesini istiyorsan, yetime merhamet göster, başını okşa, yediğinden yedir ki kalbin yumuşasın ve isteklerin gerçekleşsin.[17]

Bütün bunlardan açıkça anlaşılmaktadır ki, İslam, toplumdaki yalnızlıklarından ve zayıflıklarından dolayı insanlar arasında bu topluluğa yani yetimlere iyi davranmayı emretmektedir. Bundan dolayı da onların ihtiyaçlarını gören, onlara kefalet eden Müslüman için bu büyük karşılığı vaad etmekte ve ümmeti yetimlerin bu hakkına riayet etmeye teşvik etmektedir.

Allahım! Bizi bu ve bunun gibi bütün hayırlara muvaffak kıl. Bizi Muhsin kullarından eyle… Âmin!


[1] Buhari, no: 6005; Tirmizi, no: 1918.
[2] Ebü’l-Ulâ Muhammed el-Mübârekpûrî (1865-1935)’nin kaleme almış olduğu Tirmizî’nin el-Câmiʿu’ṣ-sahîh’ine yazdığı şerh.
[3] Tuhfetü’l-Ahvezî, C.6, s.38)
[4] Zeynüddîn Abdürrahîm b. el-Hüseyn b. Abdirrahmân el-Irâkî (ö. 806/140)
[5] İbn-i Hacer Askalâni (ö. 852/1449), Fethu’l-Bâri, C.10, s.436-437.
[6] İslahu’l-Mantık isimli, İslam tarihinin ilk döneminde kaleme alınan meşhur lugatın yazarı. Dil alimi.
[7] El-Muğnî, C. 7, s. 306.
[8] Sünen-i Ebu Davud, no: 2873.
[9] Avnü’l-Ma’bûd, C. 8, s. 61.
[10] Beled Suresi, 11-16.
[11] Tefsîru’l-Kurtubî, C. 10, s. 463.
[12] İnsan Suresi, 8.
[13] A.g.e, C. 10, s. 277.
[14] Müslim, no: 2898.
[15] Tefsirü’l-Kurtubî, C. 10, s. 488.
[16] İbn-i Üseymin, Tefsiru Cüz’i Amme, s. 331.
[17] Ramuz el e-hadis, s. 11, no: 9.

Bilal Uslu
Müsellem.net yazarı, Müsellem UZEM'de Akâid dersi hocası...