Yazanlara mı kızalım yazdıranlara mı?

Sosyal medyada tevafuk ettiğim bir paylaşımı “Hayatın İçinden” kategorisinde yayınlamakta bir sakınca yoktur sanırım!

Günümüzde ve yakın gelecekte bu ümmetin başına fitne olarak yetecek olanları önem derecesine göre sıralayacak olsak, Şii ve Vehhabî tehlikesinin baş taafta yer alacağını herkes dillendirip durmakta. Siyasi makama malik birtakım kimselerin de bu fikirlerin propagandasını yapan “yerli”lere çanak tutuyor olması tehlikenin sanılandan daha büyük olduğunu ve hızla üzerimize gelebileceğini gösteren realitelerden birisi.

Yukarıda 8. sınıf okul kitabından satırlar fotoğraflanmış. Caferilik bir mezhep olarak gösteriliyor. İtikadi problemleri ile “ehl-i sünnet dışı” bir “itikadî mezhep” olmasına rağmen dört ehl-i sünnet mezheple aynı kategoride sıralanmasını nasıl okumalıyız? Şia inancı ile böylesine benzerlikler arzeden oluşumu mezhepler arasına sokan kafa, Alevilik ismini anmayı neden ihmâl etmiş, şaşırtıcı doğrusu!

Bahsettiğimiz iki büyük fitnenin birincisinin (Şia) bir oyunu olabileceğini düşündüğümüz bu satırlar Vehhabi zihniyetini de mahrum bırakmamış tabiki. Malumunuz olduğu üzere Vehhabi zihniyeti moda-mod olmasa da temel prensipleri itibari ile büyük coğrafyada  neşv-ü nema bulduğu ismî Selefîlik olan akımın en temel ilkesi ne ola ki? : “Mezhepsizlik…”

Kitabın satırları “bir müslümanın herhangi bir mezhebe uyma zorunluluğu yoktur.” derken kimin ekmeğine yağ sürüyor diye sormaya gerek var mı?

Anlamayanlar el kaldırsın…  “Allah’ım bana akıl fikir ver, üzerimize oynanan oyunları görmeme yardımcı ol” demek için, dua etmek için!

Ya da boşverin.
‘Bunlar hata’ diye kendimizi kandıralım..
Hüsn-ü zannımızı koruyalım…
Problemlere gözlerimizi kapatalım…
Kimse bizden iyi “Polyannacılık” oynayamaz..
Birkaç seneye “tehlike kapıda bekliyormuş, hemen geldiler” diye tekrar konuşmak üzere..

 

kitap

 

Salih Kartal

Salih Kartal
Musellem.net kurucu yazar...