Hakkı savunmak kadar batıl için çırpınmakta kolay bu zamanda. Kitlelere ulaşma gücü daha yüksek olan bir diğerini sindirebiliyor koltuğundan kalkmadan. Sosyal medya ya da sair iletişim araçları ile parmak uçlarını kıpırdatarak yıkabiliyor kimileri, kaşını gözünü sevmediği ya da menfaatine ters düşen bir diğerini.
Ehl-i Sünnet davasını dava edinmişlerin yıpratılabilmesi için gayr-i ahlâki bir kısım iftiraların ne derece prim yaptığını, bundan sebep batıl kadroların ahlak sahibi kimselere karşı bu tür bir silah ile silahlandığını biliyoruz, görüyor, takip ediyoruz. Hele hakkı savunmak davasında olanların sesi de gürleşmeye başlamışsa, bundan rahatsız olan kim varsa aleyhte yükseltiveriyor sesleri.
Son zamanlarda bir yenisi ile karşı karşıyayız. Sosyal medyadan tanıdığımız kadar birebir tanışıklığımızda olmuş bir kardeşimiz olan Salih Diner’e iftiralar yükseliyor. Bilenlerin malumu olan çeşit çeşit yöntem kullanıyorlar da “itibarsızlaştırmak” davasını güdüyorlar batıl kadrolar.
Birileri tutup da başka birisi ya da birileri için neden iftiralar düzer de “sokaklarda cd dağıtırız” derecesi ve seviyesine kadar tehdit edecek, işi böylece şantaja dökecek kadar acımasız kampanyalar başlatır ki? Şüphesiz, aldatmaca ve batıllarına, bozuk işlerine, kendilerini aslında ait olmadıkları yere yamayışlarına çomak sokulmasından, foyalarının ortaya çıkarılmasından sebep!
Bu iftira kampanyası, ‘’iddia’’ dahi denilemeyecek türden, ipe-sapa gelmeyecek şeyler olduğundan burada dile getirmeyi bile habere/yazıya zül sayıp yer vermeyeceğimiz birtakım saçmalıklar…
Bilinsin ki Salih Diner kardeşimize karşı yürütülen kampanyanın iftira olduğuna şahidiz.
Bilinsin ki alçalmışların alçalış serüveni iftira ile son bulmaz.
Bilinsin ki iftira ile susturulamaz Hak olan.
Ve bilinsin ki biz Hak olanın yanındayız..
